Ohrid’de Gezilecek Yerler
Üsküp’ten Ohrid’e otobandan gittik. 15 kilometrede bir gişelerden geçtik. Geçiş ücreti olarak kimi gişe 30 Dinar kimi gişe de 20 Dinar istedi. Dikkatimizi çeken gişelerin sıklığıydı.
Makedonya yeşilliklerle dolu bir ülke. Üsküp’ten ohrid’e gelirken hiç sıkılmadık. Yolculuğumuz 4 saate yakın sürdü.
Ohrid karşımıza sakin bir tatil beldesi olarak çıktı. Gecelik kişi başı 10€’ya konakladık. Hostelimiz tam limanın oradaki meydana bakıyordu. Merkezi yer diye acayip sevinmiştik ama gece saat 4’e kadar kafelerden, eğlence mekanlarından gelen müzik seslerinden uyuyamadık.
Çantalarımızı odaya bırakıp kendimizi Ohrid’in Safranbolu’yu andıran dar, eski, taş evlerinden oluşan sokaklarına attık ve keşfe çıktık. Old Town’un ara sokaklarında dolaşıp bahçelere, çiçeklere ve sokakların yapısına bakarken bir çok yer gezdiğinizi anlamazsınız bile. Harika bahçeler var.
İlk olarak karşımıza kağıt üretim atölyesi çıkıyor. İçeri girip “el yapımı kağıt nasıl yapılır?” sorusunun cevabını görüp yolumuza devam ediyoruz. Vaktiniz varsa bu atölyelerden birine mutlaka girin.
Karşımıza St. Sophia Kilisesi çıkıyor. 13.yüzyılda yapılmış. Bu kilise ortaçağın mimarisi için önemli yapıtlardan. Osmanlı Döneminde cami olarak kullanılmış. Ayrıca kilisede yer alan bir detay 1996 ve 2003 yılında basılan, Makedon 1000 dinar banknotunun arka yüzünde tasvir edilmiştir.
Kalenin üst kapısının orada anfi tiyatro yer alıyor. Küçük bir tiyatro ve restorasyon halindeydi.
Ohrid kalesi (Samuel’s Fortress) görülmesi gereken bir yer. Kaleden şehir panoraması yapabilirsiniz. Giriş ücreti kişi başı 30 dinar.
Kaleye çıkıp fotoğraf çektikten sonra ormanın içinden aşağıya doğru devam ediyoruz. Yaklaşık 250 metre sonra karşımıza St. Klement kilisesi (Plaosnik) çıkıyor. Osmanlı Döneminde bu kilisede camiye dönüştürülmüştür. Aynı alanda Sinan Çelebi’nin mezarı da var.
Yine aşağılara doğru inmeye devam ediyoruz. Jovan Kaneo Kilisesini görmeye gidiyoruz. 13.yüzyılda inşa edilen bu kilise Ohrid Gölü manzaralı Kaneo Plajı üzerinde yer alan bir ortodoks kilisesidir.
Akşam yemeği için kafeye oturup bir şeyler yiyoruz. Menü için buraya bakabilirsiniz.
Ohrid temmuz ayında olmamıza rağmen akşamüstleri ve geceleri çok serindi. Akşam olduğunda çarşıda turladık. Dondurma yedik. Kornet külahına 5 dinar, her bir top dondurmaya da 20 dinar ödedik. Üsküp’e göre yarı yarıya daha ucuz. Ohrid’in çarşısında yöresel kıyafetler satan dükkânları görebilirsiniz. Ohrid’de incisinin meşhur olduğu söylenmekte ve birçok inci satan hediyelik eşya dükkânı bulunmakta (Türkçe’yi de içeren tabelaları ile). Ancak bu incilerin Türkiye’den gitmekte olduğu ve yine ziyaretçilerin oldukça fazla bir bölümünü oluşturan Türk turistlere satıldığını Ohridli birisinden öğrendik. Kahvaltı seçeneklerinde meydanın olduğu yerde migros (ramstore) var. Makedon böreği alıp kahvaltınızı uygun fiyata mal edebilirsiniz. Börekler 45-50 dinar kadar tutuyor ve bir kişiyi rahatça doyuruyor.
Ohrid’in sahilinde turlayabilirsiniz. Köz mısır satan birçok satıcı görebilirsiniz. Mısırlarının tadı gerçekten çok lezzetliydi.
Ohrid’den yola çıkıp Arnavutluk’a geçiş yapıyoruz. Yolda Elbasan şehrine uğrayıp Tiran’da konaklayacağız. Gezentilikle kalın.